20. yüzyılda ülkemizin ekonomik ve endüstriyel kalkınmasında öncü rolü üstlenen Sümerbank Fabrikası, 21. yüzyılda ülke olarak gerçekleştireceğimiz bilimsel ve sosyal kalkınmanın öncülüğü rolünü üstlenmiştir.
Sahip olduğu 340 dönüm açık alan ve 80 dönüm kapalı alan düşünüldüğünde kendi alanında Türkiye’nin en büyük yeniden işlevlendirme projesi olan Sümer Kampüsü, tarihi değerlerin korunmasına büyük önem veren ve toplumsal çıktıyı öncelleyen AGÜ için hem bir kamu görevi, hem de bir prestij projesidir. Projenin değeri ile doğru orantılı olarak kampüsün restorasyon ve Türkiye’nin önde gelen mimarlık ofislerinden EAA-Emre Arolat Architects tarafından tasarlanmaktadır. Tarihi doku ile uyumlu, eğitimin ve bilginin üretiminin keyifli mekanlarda gerçekleşmesini sağlayacak şekilde modern ve işlevsel bir yaklaşımla hazırlanan mimari proje masterplan şimdiden dünya çapında ses getirmeye aday bir proje olarak dikkat çekmektedir. AGÜ Sümer Kampüs projesi 2012 yılında Singapur’da düzenlenen Dünya Mimarlık Festivalinde ‘Eğitim Yapıları’ kategorisinde birincilik ödülü almıştır. Emre Arolat imzalı çalışmalara EAA’nın www.emrearolat.com adresinden göz atabilirsiniz.
Sümer Kampüsündeki binaların 1935 yılında, Rus Mimar Prof. Ivan Sergeevich Nikolaev önderliğinde tasarlanıp, Rus-Türk ortaklıgı “Turkstroj” isimli bir çalışma grubu ile uygulandığı bilinmektedir. Uzmanlar yapıların, dönemin modern mimari yaklaşımının önemli birer yansıması olduğunu, özellikle Enerji Santralinin, “Rus Konstrüktivizmi”nin eşsiz bir örneği sayıldığını ifade etmektedir. Türkiye'nin ilk ve en büyük sanayi tesisleri arasında yer alan fabrika; geniş bahçesi, kapalı alanları ve SSCB döneminden kalma kurgusu ile tarihi bakımdan çok büyük bir önem arz etmektedir. Son dönemde ülkemizde başarı ile uygulanan bir model olan sanayi mirasının eğitim hizmetleri için yeniden işlevlendirilmesi açısından büyük bir imkân sunmaktadır. Proje tamamlandığında, kendi zamanının en önemli sanayi tesisi olan fabrika, günümüzün en değerli eğitim tesislerinden birisi olarak Kayseri’ye ve Türkiye’ye yeniden kazandırılmış olacaktır.
Açık kampüs modeline göre tasarlanmış olan Sümer Kampüsümüz eğitim ve araştırmanın yanı sıra gençlere, kentlilere ve iş dünyasına sunacağı sosyal ve kültürel hizmetler verecektir.